Kategori: MOTİVASYON

Bindiği Dalı Kesmek !

Herkese Selamlar,

Bugün Yakın zamanda başımdan geçen gerçek hayattan yaşanmış bir konudan bahsetmek istiyorum hem tecrübe olur bizlere hem ibretlik bir olay olur . Nedir bu konu ? Borsada Başkasının Emanet ettiği para ile işlem yapmak !

Yakın zamanda çalışma arkadaşlarımdan biri arkadaşı tarafından kendisine 200 bin TL para emanet ediliyor 1 ay içerisinde alınmak üzere Kendisi de bana bu parayı değerlendirmek istediğini söyledi .Ben de tamam git o zaman Vadeli Mevduata yatır dedim. Hatta ING Bankası yeni gelen ilk gelen müşterilerine %38 den Günlük vade veriyor buradan hesap açalım ay sonunda mis gibi toplam da 6246 TL paranı al çık sonra arkadaşına geri ver 200 bin TL’sini dedim.

İnsan oğlunda doyumsuzluk diğer tabirle Açgözlülük buradan gelecek ya Sen git Borsanın B sinden anlama temel analiz sıfır ,işlem yapmasını bile yeni öğrenmiş sırf o ay TÜPRAŞ’tan temettü alacağımı duyup , git temettü günü 160 TL den 1200 adet TÜPRAŞ hissesi al hem de tavan olduğu gün tepeden almış haberim dahi yok o gün söyledi bana. Eyvah dedim yapmasa idin keşke falan ilk başlarda anlamadı. Üzüldüm tabi duyar duymaz kızdım da biraz ama kendini teselli edercesine umursamadı aradan geçen zaman ve bugün gelinen nokta TÜPRAŞ hissesi 135 TL de düştükçe düştü endeks şuan ve -31 bin TL içerde ve moral sıfır kara kara düşünüyor , arkadaşı parasını istiyor .Şimdi bu adam ne yapacak sizce ?

Yukarıdan anlattığım acı bir tablonun sonuç kısmına gelelim . Evet arkadaşım Bir borsacı değil Finansal cahilliğinin bedelini bu şekilde ödedi ve borsaya küstü .Hayatı boyunca kumar olarak hep görecek etrafında olan yeni gelen sıfır bilgili insanları korkutup yatırımcı kaçışına sebep olacaktır. Sadece arkadaşım değil günlük hayatta da buna benzer haberler de duyuyorum .

Çoğu Borsacı üstat diye geçinenlerin hepsi banka dan kredi çekip işlem yapıyor 10 binlerce takipçisine aldığı hisseyi pazarlıyor burası birinci durum .İkinci durum ise bu adamlar borsa düştüğü zaman günlerce tabiri caizse ağlıyorlar yada sesleri çıkmıyor ortalıkta gözükmüyorlar .Twitter de canlı yayın açarak insanları yanıltıcı farklı yönlere çekmeye çalışmalar , YouTube dan video çekmeler şöyle oldu da böyle oldu da felan ama asıl olan başkasının parasıyla işlem yapıp vade sonunda o emanet parayı yerine koymayacağını kimse böyle bir işe giriştiğini bilmiyor.  siz siz olun böyle insanlara da prim vermeyin ! Diyeceksiniz ki bu tür insanları nasıl tespit ederiz ? Finansal  bilgi seviyemizi arttırdıkça o insanın sahtekar veya gerçek yatırımcı olduğunu anlarız .

Borsa ya veya Farklı yatırım enstrümanlarına emanet bir para ile girilmemeli veya ihtiyacınız olacak acil nakitte dönüşecek para ile işlem yapılmamalı!

Finansal Okuryazarlığımızı geliştirmeye mecburuz. Yatırım enstrümanları hakkında kitaplar , Romanlar ,makaleler okumalı ve notlar almalıyız .Piyasa takip edilmeli ! Değerleme ve yorumlama ile öğrendiklerimiz sonunda ortaya çıkar ve Kendi yol haritamızı ona göre belirleriz. !

‘’Para senin kontrolünde değilse o Para senin değildir..! ’’

Herkese iyi günler dilerim. Saygılar.

KREDİ VE KREDİ KARTI MAHKUMLARI

Herkese Selamlar ,

Kredi ve kredi kartı köleliği, kulağa hoş gelmiyor dimi can sıkıcı bir kelime. Evet farkında olmadan şu an bile cebimizde taşıdığımız bir pvc kaplama karttan bahsediyorum. Basit gibi görünse de marifetleri boyundan büyük. tabi burada en büyük etken  Ülkedeki Yüksek enflasyon ve emek gücünün ucuz olması da bizi bu enstrümanlara mahkum etmesindeki rol tartışılması gereken başka bir konu.

Krediyi niçin Çekeriz ?

Kredi , bankaların bizlere uzun vadelerle vermiş olduğu yıllarca biriktirmemiz der gereken toplu parayı önümüze 10 dk içerisinde koyduğu bir seraptan ibarettir. Düşük Faizli ,Dosya masrafı olmadan ,senin belirleyeceğin şekilde  ödeme koşullarıyla kulağa ne kadar da cazip geliyor. İnsanoğlu beşer şaşar bu kadar meblağı önünde görünce heyecanlanır tatlı bir tebessüm alır yüzünde.

Hepimizin Bankalardan kredi çekerken farklı sebepleri vardır bunlar; Çocuğumuzun eğitim masrafları, Ev almak için üzerine çekilen nakit ihtiyacı , Daha güzel üst seğmendi yüksek araba için ,Tatil ve Gezi için ..Vs. daha niceleri var sebeplerimiz aramızda. Peki neden ihtiyaç duyarız krediye ? Hiç sormuyoruz, sorgulamıyoruz kendimizle oturup baş başa 10 dk. Konuşamıyoruz gerçekten ihtiyacım var mı ? Sonrası ne mi oluyor ? gelin anlatayım krediye ve kredi kartına bulaşmış mahkumlardan biri olarak anlatıyorum.

  • Bir kere herkes gibi özgürce bir yere tatile veya geziye gidemiyorum. Çünkü özgürlüğümü kısıtladım kendi elimle. Canım kruvaziyer tatili yapmak istiyor ülke ülke dolaşmak yeni farklı kültürler tanımak istiyorum.
  • Çok iyi bir evim olsun müstakil şöyle 10 dönüm arazi üzerine kurulu mülkiyeti sana ait ekip biç hayvanları besle ye iç doğal beslenmek istiyorum.
  • Üst segment bir alman arabası olsun konforlu ve hızlı sağlam az yakan cinsten
  • Bir karavan almak mesela Motokaravan şöyle ailemle ülkemin her karışını memleket memleket gezeyim istiyorum.
  • Bir işletmem olsun istiyorum meşguliyetim olacağı hep gezmekle olmaz insan bişeylerde üretip satmalı dimi.

 

Yukarıda bahsettiğim çok istekler hepimizin ortak hayali dimi?  Ama gerçekleşme oranı nedir ? ihtimal veriyorum bu şekilde gidersem bir kısmı ya gerçekleşir ya gerçekleşmez sonrası yaşlanmış şekilde hayatımız bir noktada sonlanır gideriz bu dünyadan. Hepimizin ortak gayesi ailemiz ve evlatlarımız için rahat bir yaşam bırakmak için mücadele ederiz .Ama kaçırdığımız bir nokta var Hepsinin temel nedeni Finansal Okurluk düzeyimizin az olmasından kaynaklanıyor okumuyoruz ,öğrenmiyoruz bu bir gerçek ülkece kitap okuma oranımız bireylerde yıllık olarak çok çok düşük seviyelerde ilk önce yapacağımız kıracağımız engel okuma alışkanlığı kendimize de ailemize de bunu aşılamalıyız.

Eğitim masrafı  için kredi çekmek yerine çok güzel fırsatlar var Bes hesabı açıp çocuğumuz doğduğu andan itibaren birikimlerini ufak ufak değerlendirebiliriz. Birikimlerimizi  borsada büyüyen ve temettü veren şirketlere yatırıp sermayemizi büyütebiliriz İlk önce hepsinden önemlisi kendimize ailemize Pasif gelir nakit akışı gerçekleştirmek hedefimiz olmalı .Farklı yatırım enstrümanlarımız var sağlam bir sepet  portföyü yapıp bunu başarmış insanlar var etrafımızda. Yatırım konusunda kendini ispatlamış insanlara danışın fikir alın araştırın ! Yeni bişeyler öğrenmek ayıp değil.

Unutmayın !

Bankalardan kredi çekmek Mahkumiyettir!  Önümüzdeki 10 yıl geleceğimizi borçlandırarak zamanımızı kiraya vermiş ve hayallerimizden vazgeçmiş oluyoruz farkına varmadan bir karakterimiz bir duruşumuz olmuyor çünkü senin kredin var. Çalıştığın yerde Patron sana Sövse istifa edemezsin çünkü kredin var, Şöyle arkadaşlarla güzel bir yere gideyim desen gidemezsin ,Çoluğu çocuğu alayım güzel bir yere gideyim desen, ne bileyim üstüme başıma bir şey alayım desen olmaz , Paran bitse kredi çekemezsin niye çünkü kredin var İlk önce Üç kuruşluk maaş aldığın için haline şükretmeye başlayacaksın sonra yavaş yavaş cimrileşmeye başlayacaksın sistemin getirdiği olumsuz davranışlar farkında olmadan bizde vücut almış hali başlayacak. Bünye sürekli bahaneler üretmeye başlayacak kendi kendimizi kandırmaya başlayacaz.  Ve Sonra herkes gibi sıradanlaşacaz

Şimdi diyecekseniz ki annemiz babamız borçlanarak gelmedi bugünlere ben niye yapamıyorum ? Gelmedi abicim dönemler çok farklı dünya düzeni değişiyor sürekli insan oğluda bu değişime ayak uydurmak zorunda günümüz koşullarında gelir kaynakları çok farklılaştı. Çağa ayak uydurmak zorundayız.

Öncelik hedefimiz Krediden ve kredi kartı bağımlılığından uzak durmamız varsa biran önce kapatma için elimizden geleni yapamamız lazım. Tvlerde boy boy görüyorsunuz kredi reklamlarını boy boy pazarlama stratejisi çok farklı boyutlara ulaştı. Aldanmayın ! zor dönemler geçiriyoruz kendim de içimde dahil kemer sıkma politikası içerisinde günümüzü kurtarma mücadelesindeyiz hepimiz .

Sabır ederek Yatırımlara odaklanın Ve Pasif nakit akışınızı büyütün !

 

Buraya kadar sabırla okuduğunuz için Teşekkür ederim. Saygılarımla

İNSAN NE İLE YAŞAR

 

Tolstoy’un “İnsan Ne ile Yaşar” adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca,  daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur.

Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!”

Sonuç

Sürekli biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev… Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük… Ve insan yaşlandıkça besler, gençleştirir arzularını. Biriktirdikçe hayata olan bağlarını artırır. Öyle bağlanır ki hayata, bir gün bu diyardan göçüp gideceği fikri zamanla yitip gider aklından…

Tüketmeye de çok meraklıdır insan. Biriktirdiği paranın, eşyanın, malın mülkün yanında zaman tüketir, söz tüketir… Benlik biriktirirken, benliğini tüketir… Sofraya koyabildiğimiz bir bardak çayın, zeytine, ekmeğe ulaşabilmenin bir zenginlik olduğunu ne zaman fark edeceğiz. Doldurabildiği bir cüzdanı olmasa da, bir evi muhabbetle, kanaatle dolduran bir kadının, akşamları evine gelen, ekmek getiren, eline sağlık diyen bir erkeğin, zenginlik olduğunu ne zaman anlayacağız? Gören bir gözü, tutan bir eli, yürüyen bir ayağı satın alamayacak ve kaybedince tekrar sahip olamayacak kadar aslında fakiriz hepimiz.

Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

NEREDEN NASIL BAŞLADIM?

Bu soru o kadar zor ki anlatırken bile zorlanıyorum. 9 ay önce kaybettiğim  canımdan çok sevdiğim özlemini duyduğum rahmetli abim beni borsa ile tanıştırdı .Borsa nedir? Ne işe yarar ? tek tek anlattı  : Twitter de o zaman lar takılıyor bu işlerle ilgilenen uzman belli başlı kişileri takip ediyor gündemi hep bu ortamdan takip ederdi bana da kullanmamı söyledi bende açtım twitter hesabı onun takip ettikleri hesapları takip ettim sonra   kendime iş bankası üzerinden yatırım hesabı açtım. İlk olarak şirketleri araştırma pozisyonuna girdim. Peki şirket nasıl araştırılır ? ha bire sorgulama içerisindeyim bunun için de Temel analizi öğrendim.Şirket raporu nasıl okunur? Değerlendirme nasıl yapılır? o zaman bist100 de 450 adet şirket vardı şimdi ki gibi halka arzlar yok tabi .Hepsini tek tek araştırdım eleme yapa yapa 10 şirkete kadar indirgedim bu arada temettü olayını da ilk defa öğrenerek daha çok temettü veren şirketleri tercih ettim abim kısa vadeci yatımcı idi yani traderlık yapıyordu. Bense uzun vadeli yatırımı seçtim. Tabi bunları yaparken de  Finansal Okuryazarlık kelimesi ile tanıştım finans ile ilgili kitaplar okumaya başladım.

babilin en zengin adamı

ilk kitabım ‘’Babil’in En zengin Adamı ‘’ okudum .Birikim ve tasarruf nedir ? sorularının cevabını oradan buldum kısacası ”kendine  daima ödeme yap ”  , ”Gelirinin en az% 10 ‘ nunu kendine ayır. ”kelimesi beni çok etkilemiştir hayatımı değiştiren yön veren  kılavuz kitap da denebilir .Sonrasında ;

  • ‘’Zengin Baba yoksul Baba ‘’ ( Robert Kiyosaki)
  • ‘’Borsa da Tek başına ‘’ (Peter Lynch)
  • ‘’ Düşün ve Zengin ol ‘’ (Napoleon Hİll)
  • ‘’Kazanmayı Öğren’’ ( Peter Lynch & John Rotchild)

Devam ediyor okumalarım kendimi geliştirmek adına Daha sonrasında Bay tutumlu hocamı takibe aldım. Onun portföyünü inceledim  Blog sitesini takip ettim. Baştan aşağı okudum, tüm merak ettiğim soruların cevabını onda buldum kendisine bu konuyla ilgili Teşekkür ediyorum. Sonra farklı yatırım enstrümanları gördüm.  Eurobond kelimesi gördüm nedir ? ne değildir ? araştırdım ,öğrendim ve portföyüme ekledim .Kendime soru sordum peki her şey tamam da nasıl başlayacam bir yandan düğün hazırlıkları var eşimle onun telaşı ve bütçesi ne kadar ayıracam tasarruf için ? Asgari ücretli çalışan ve ek gelirlerle hayatı idame etmeye çalışıyorum  ve Babadan , Deden kalma mirasımız da yoktur her şeye sıfırdan başladım .Sigara içiyorum o zamanlar eşimin de ısrarıyla benim de kendi kararımla sigarayı 2021 yılı sonunda bıraktım ve her gün içer gibi sigara parasıyla aylık maaşımdan bütçe ayırdım %10 tekabül ediyor benim de sloganıma uyuyor sarsmayacak bir rakamla 750 TL ile başladım. 2022 yılında borsada ilk hissem ereğli alarak devam ettim bu günlere getirdim. Kredi kartı ve banka kredi borçlarım hala devam ediyor tabi borçlu iken yatırım olur mu derseniz tabi ki de olur şuan ki bütçem ile çok rahat borcumu kapatabilirim ama yapmıyorum. Çünkü taksitleri ödeyebilecek gücüm var gerek duymuyorum. Borçlarım bittiğin de Tasarruf oranım illaki artacak, Kendime aşağıda bir tablo hazırladım 10 yıllık temettü emekliliği hakkında ; Herşey aslında bir plan dahilinde ilerliyor bunun sürdürebilirliği sizin çabanıza bağlıdır.Temettü emekliliği

Bu plana sadık kalarak devam etmeye çalışıyorum . Şuan gelirimin en az %10 nunu yatırıma ayırıyorum .Enflasyon yıllık oranı da gözeterek ama ülkemizde enflasyon oranı bir hayli yüksek olduğu için şuan bunu uygulayamıyorum stabil hedef %20 belirledim her yıl %20 artacak şekilde tasarruf miktarını arttırıyorum. Bu 20 ayda ne öğrendim sabretmeyi istikrarı gerçekten paranız erirken borsanın düştüğü aylarda aylarca beklemeyi en kötü senaryoları yaşadım tabi ki ama sürekli alıma devam ettim kademeli ve fiyata bakmadan  blok alımlar uzun vadeli sistemde maaliyeti düşürüyor o yüzden portföyüm bu kadar büyüdü . Unutmayınız  sabır ve istikrar içinizde istek olsun başarmayacağınız hiçbir şey yoktur bu hayatta.

’’Taşı delen suyun gücü değil ,Damlaların sürekliliğidir.’’

 

Herkese iyi günler dilerim. Saygılar.